Browse Month by Mayıs 2017
Hayatın İçinden Notlarım

Yaşadığımız tüm olaylar, karşılaştığımız herkes bizim onlara yüklediğimiz anlam kadarlar

Aslında yaşadığımız olaylar büyük ya da küçük değil. Onlara o anlamı bizler yüklüyoruz. Yaşadığımız tüm olaylar, karşılaştığımız herkes bizim onlara yüklediğimiz anlam kadarlar.

Yaşadıklarımızı abartan da biziz, küçülten de. Büyüteç, mercek bizim elimizde! Her şey, herkes bizim yüklediğimiz kadar anlamlı, bizim verdiğimiz değer kadar değerli, bizim görmek istediğimiz kadar güzel. Continue Reading

Hayatın İçinden Notlarım

Bir endişe bebeği efsanesinden

Hayatımızda duygu yoğunluğumuzun pik yaptığı dönemlerimiz olabilir. Tüm duyguların içinde bulunduğu beynimizdeki o kontrol odasında bir kaos çıkabilir bazen. Endişe bir taraftan konuşur, korku bir taraftan, derken neşe araya girmeye çalışır, hop geri kapı dışarı edilir filan.. Olabilir yani böyle dönemler. Tam ben de beynimdeki o kontrol odasının karmakarışık olduğu, her kafadan bir sesin çıktığı ve hiç birinin kesinlikle birbirini dinlemediği böyle bir durumda “Bunu napsam da çözsem?” derken Guatemala endişe bebekleriyle karşılaştım. Aslında duymuştum daha önce de ama işte hayat böyle, bazen tam zamanında karşılaşmak gerekiyor gerçekten anlayabilmek için. Continue Reading

Hayatın İçinden Notlarım

Duygular sadece duygudur, çözümlenebilecek sorunlar değil!

Yoğun duygular hissettiğimiz zamanlar neden böyle olduğumuzu anlamaya ve bu durumu çözümlemeye çalışırız. Bu mutsuzluk, kaygı, aşk, stres, heyecan dahil tüm duygular için geçerli bir durumdur. Oysa bunlar çözümlenebilecek “sorunlar” değildir. Bunlar sadece duygudur. Zihnimizde ve bedenimizde olan şeyi yansıtırlar. Bu yüzden çözümlenemez, yalnızca hissedilirler.

Duygularımızı hissedip, varlıklarını kabul ettiğimizde, onlardan kurtulma isteğimizden vazgeçtiğimizde doğal olarak ortadan kalkarlar. Aynı sabahları dağılan sis gibi.. Continue Reading

Hayatın İçinden Notlarım

Zihinlerimizdeki otomatik alarm düğmesi

Duygusal olarak bir kez sendelememiz diğerlerinin de ortaya çıkmasına neden olur ve aynı zamanda ağrı ya da acı olarak bedenimizde de kendilerini gösterirler. Tüm bunlar düşünce, davranış ve duyguları tetikler. Bir araya geldiklerinde ufacık bir duygusal sarsıntıyı bile bir fırtınaya dönüştürebilirler.

Zamanla oluşan olumsuz düşünceler, olumsuz ruhsal durumlar paniğe kapılmamızı kolaylaştırır. Bu tetiklemeler o kadar ufaktır ki farkına bile varamazsınız. Daha da kötüsü, olumsuz düşünceler çoğu kez yanıtlanması gereken acımasız sorular şeklinde ortaya çıkar. Başınızın etini yerler. Ruhunuzu yıpratırlar. Hemen bir yanıt isterler. “Neden böyle mutsuzum? Bugün neyim var benim? Nerede yanlış yaptım? Bunun sonu nereye varacak?” Continue Reading