Hayatın İçinden Notlarım

İsmi gibiymiş.. Bağmış.. Bağ Sokağıymış..

Burası benim için özel bir yer. İsmi Bağ Sokağı.

İstanbul’da yaşamaya başladığım ilk zamanlar, Bebek sahiline tek başıma metroyla gitmeye çalışırken keşfettim burayı!
Yolda sahile ulaşma heyecanıyla yürürken bu sokağı gördüğüm an merdivenlerin başında durdum. Büyülenmiş gibi durdum sadece ve hiç düşünmeden hemen telefonu çıkarıp şak, fotoğrafını çektim.
Gördüğünüz fotoğraf yeşil güzel bir manzara değil sadece. Çektiğim fotoğraf sadece hoş bir yerin fotoğrafı değil. O anki mutluluğumun resmini çektim ben. Bakıp bakıp o günkü hislerimi tekrar tekrar hatırlayayım diye… Zaten fotoğrafların amacı bu değil midir? Her bakışınızda o ana gidebilmek…


İşte ben bu fotoğrafa baktığımda tekrar yaşayabiliyorum o günü. O yolda yürürken ki mutluluğum, adımlarımın ağırlaşması , derin nefeslerim, sadece kuşların ve yaprakların rüzgarla dansının sesi, elimi uzattığımda alıp ağzıma attığım böğürtlenler, görkemli ağaçların gökyüzüne uzanışı altında küçücük kalan bedenim…
Bazı yerlerin uyandırdığı his bambaşkadır. Ruhu vardır oraların. Nefes almak bile başkadır. Huzur çekersiniz içinize. Oradan geçersiniz ama hiç bitmesin istersiniz. Bir sonraki manzarayı daha çok merak eder, daha da heyecanlanır ama sonuna yaklaştığınızı düşünerek adımlarınızı çekingen atarsınız. Burası da benim için öyle bir yer işte… Hani anlatılmaz yaşanır derler ya heh öyle işte!
Buradaki her merdivende bambaşka hissederek baktım etrafıma, sessizliğini doya doya çektim içime, buradaki yalnızlığımı kimseyle paylaşmadım. Evlerin samimiyetini, renklerin ahengini, mutluluğun kokusunu, oradaki her anımı kaydettim zihnime. Ağaç olsam , kök salsam orada kalsam istedim. İlk görüşte aşktı belki. Burası gerçekten ismi gibiydi. Bağ Sokağı. Ruhum burayla bambaşka bir bağ kurdu o an.

Ben orada;

Baştan aşağı huzurdum, nefestim…

Ya da orası huzurdu ben içinden geçtim…

Bir yanıt yazın