Hayatın İçinden Notlarım

Her şey bir araya gelir ve sonra tekrar dağılır. İşte bu kadar basit.!

Herkesin başucu kitaplarının olması gerektiğine inanırım. Her kitap güzeldir de bazıları başucunda olmalıdır. Özeldir. Sığınırsın onlara. Rastgele bir sayfasını açar, okur, düşünür rahatlarsın. Hayır, hayır o meşhur secret değil kastettiğim! Herkes için ayrıdır o özel kitaplar. Okurken hissettirir kendini…

İşte benim başucumdaki özel kitaplarımdan birisi  Judith Malika Liberman’dan “Masal Terapi”. Öyle güzel bir kitap ki her masalında,  her okuyuşumda farklı şeyler keşfediyorum. Mesela az önce uzun zamandır yapmadığımı farkettim ve bir sayfa açtım rastgele. Masalın ismi “Şeytanın Doğuşu”.

“Yaşlı Baba dünyayı ilk kez rüyasında görmüştü. Bu rüyalardan biri çok netti ve zihnini öyle meşgul etmişti ki insanın uyanınca sadece rüya olduğuna şaşırdığı rüyalardan biriydi. Yaşlı Baba rüyasındaki Dünya’nın sadece bir rüya olduğuna çok şaşırdı ve onu yaratmaya karar verdi. Tohum olarak rüyasını kullandı ve  ondan dünyayı geliştirdi.  Atölyesine kapandı, haftalarca çalıştı. Bazı günler çok dolu ve üretken geçiyordu ve geceleri kapısını heyecan ve beklentiyle kapatıyordu.  Bazı günlerse, hayal kırıklığı yaşıyordu.  Bazı şeyleri bir türlü rüyasındaki gibi yapamıyordu. Böyle günlerden birinde ,tek boynuzlu atın boynuzunu bir türlü yapıştıramadığı, ejderhanın yemek borusunu yakmadan ateş tükürmesini  sağlayamadığı bir gün her şey gerçek dışı ve mantıksız göründü.  O hayal kırıklığıyla elinde tuttuğu çekici fırlattı.  Çekiç dünyaya düştü, bir kayaya sertçe çarptı ve bu kayanın gölgesinden şeytan doğdu.  Bir çingene masalında yer alan bu hikayeye göre şeytan hayal kırıklıklarımızın, bıkkınlıklarımızın ve çaresizliklerimizin gölgesinden gelir.”

Masalın anlatmak istediği şey, ya da benim anladığım şey şu;

Hepimizin hayal kırıklıklarımızı hissetmeye hakkı var. Sürekli olumlu, iyimser olamayız! Hayatımızda üzüntümüzü ifade edecek bir alan bırakmalıyız kendimize. Üzüntü, hayal kırıklığı, mutsuzluk bunlar da bizim birer duygumuz. Hem bunlar olmazsa diğer duygularımızın ne anlamı kalır değil mi ama?  Bu duygularımızı da birer mutluluk maskesi takarak bastırmak yerine benimsemeli , yaşamalı ve üstesinden gelebilmeliyiz.

Masalın sonunda Pema Chodron’dan güzel bir alıntı vardı. O kadar güzel ki fazla söze gerek yok.

” Önemli olanın bir sınavı geçmek veya bir sorunu aşmak olduğunu düşünürüz ama gerçek şu ki işler aslında çözüme ulaşmaz. Her şey bir araya gelir ve sonra tekrar dağılır. İşte bu kadar basit! İyileşme, kedere ve rahatlamaya, ıstıraba ve sevince yer bırakmakla gelir.”

Selin Tutku♥

 

 

Bir yanıt yazın