Eşler, sevgililer ya da bireyler arasında ortaya çıkan çatışmalarda en sık duyulan ifadeler “Senin yüzünden…” diye başlayanlardır. “Beni sinirlendirdiğin için oldu”, “Senin yüzünden başım çatlıyor, tansiyonum çıktı” gibi.
Kişi bu yolla tüm olumsuzlukların sorumluluğunu bir başkasına yüklemekte ve böylece kendini “aklamakta”dır. Bu şekilde hiç bir hatası, suçu olmadığını kendine ve dünyaya ilan etmekte ve kendini de iyi hissetmektedir. Bununla birlikte böyle yaparken dünyada en çok oynanan oyun olan “zavallı ben” oyununu oynadığının farkında değildir.
“Zavallı ben” oyunu şöyle oynanır: Taraflar asla hiçbir şeyin sorumluluğunu almaz, hep diğerini suçlayarak sorumluluğu onlara atarlar. Oyunda en başarılı olanlar diğerini suçlamak için en çok alternatif bulabilenler ve kendi mağduriyetlerini en iyi şekilde ortaya koyabilenlerdir. Böylece hem sorumluluk alarak kendilerini yormazlar, hem sorumluluk almadıkları için suçlanmazlar, hem de mağduriyetleri nedeniyle kendilerini acındırdıkları için oyundaki bazı kişilerin sempatisini kazanabilirler. Ancak bu oyun oynaması çok zevkli bir oyun değildir, çünkü oyunun kazananı olmaz.
Oyuncular hep çözümleri başkalarından bekledikleri için oyunun sonunda kimse istediklerine ulaşamaz ve ihtiyaçlarını istediği gibi karşılayamaz. Başka bir deyişle kişinin istediklerine ulaşabilmesi ve ihtiyaçlarını karşılayabilmesi diğerinin “insafına” kalmış olur ki bu her seferinde tatminler sonuçlara yol açmaz…
Prof. Dr. Ceylan Daş, Ezbere İlişkilere Ezber Bozan Çözümler, s.99, Altınordu.